Tadım: Kahve

Gastronomi Topluluğu olarak Türk kahvesi tadım etkinliği için Hamamönü Tahtakale Kahvecisi’ndeydik geçtiğimiz hafta. Kahvenin hele de Türk kahvesinin bizim için öneminin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz zaten. Kendine özgü tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi ve ikramı ile hepimiz için özel ve vazgeçilmez bir yeri vardır.

Peki Türk kahvesinin kaç çeşidi vardır desek neleri sayabilirsiniz?

Aslında, hepimiz geleneksel hazırlanan Türk kahvesini bilsek de çeşitli aromalar ve dövülme teknikleriyle hazırlanan pek çok Türk kahvesi çeşidi mevcut. Biz de sizin için gidip bunlardan beş tanesini denedik:  Damla Sakızlı, Çikolatalı, Vanilyalı, Kakuleli Kahve ve Dibek Kahvesi

Tadıma vanilyalı ve ardından gelen çikolatalı Türk kahvesiyle başladık. Eğer siz acıkahve tutkunlarındansanız, bu iki kahvenin size çok şekerli geleceğini söyleyelim. Ama ikisi de kokusuyla bize kendini sevdirdi. Vanilyalı kahveyi biz biraz daha yoğun bulduk, bunun sebebi de kahvenin dövülmesiyle ilgiliymiş. Kahve ne kadar çok dövülürse o kadar yoğun bir tadı olurmuş.

Damla sakızı, içinde olduğu her tadı bastırır aslında ancak tattığımız kahvelerde kahvenin tadını da alabiliyorduk. Damla sakızı yoğunluğunun aroma veya gerçek damla sakızı kullanımıyla ilgili olduğunu  öğreniyoruz. Eğer kahvede sadece kokusu olmasın tadını da versin derseniz esans kullanmayacaksınız. Bu sefer çok daha baskın bir tadı olacak ve kahveyi domine edecektir, dengeyi kurmak aslında tecrübe istiyor.

“”Gönül, ne kahve ister, ne kahvehane,
Gönül muhabbet ister, kahve bahane””

Türk kahvelerini içerken bir yandan muhabbete o kadar dalmışız ki kakuleli Türk kahvelerinin ne ara geldiğini fark edememişiz. Kakule, zencefilgillerden bir bitkidir. Tohumları meyvelerinin kurutulup ayrılmasıyla elde edilir ve çeşni verici olarak kullanılır.  Kakulenin ne kadar dövüldüğü, nasıl kavrulduğu kahvenin tadını çok etkiliyor.Siz de sıcak baharatları seviyorsanız kakuleli kahveyi denemeniz gerekiyor!

“Ehli keyfin keyfini kim yeniler, kim tazeler?
Taze elden, taze pişmiş, taze kahve tazeler”

En güzelini en sona sakladık: Dibek Türk kahvesi

Dibek, salep, keçiboynuzu ve cevizden oluşan bir karışım. Gaziantep’ten getirtiyorlarmış. Dibek kahvesi hafif ve lezzetli olmasıyla en çok sevdiğimiz kahve oldu. Maalesef günümüzde Dibek kahvesi çok sınırlı yapılmakta, bunun sebebi, sizin de tahmin edeceğiniz gibi hazırlanmasının çok daha zahmetli olması. Umarız dibek kahvesi geleneği devam eder ve daha çok yaygınlaşır ki bu güzel kahveyi biz de her yerde bulabiliriz.

Kahveden bu kadar bahsettik ancak, Türk kahvesini çoğumuz tercih etmiyoruz.

Ertesi sabaha yetiştirmemiz gereken raporumuz varsa, sınav günü gelip çatmışsa, ödevin son akşamıysa hepimiz çalışırken bizi daha dinç tutsun diye nescafeye sığınırız. Oysa Türk kahvesinin daha çok dinç tuttuğunu biliyor muydunuz? Fakat, yapımının zor olması, kahve makinesi gibi şeylere ihtiyaç duymamız -en güzeli tabii ki de cezvede olur- tercih etmememize, edememize sebep oluyor.

Elinizde bu imkanlar varsa Türk Kahvesi her zaman daha iyi bir tercih olacaktır. Hem tat olarak da daha güzel olduğunu hepimiz biliyoruz.

Son olarak, etkinliğin gerçekleşmesinde yardımcı olan Topluluk üyelerimize ve Hamamönü Tahtakale Kahvecisi’ne çok teşekkür ediyoruz. Bir sonraki etkinlikte görüşmek dileğiyle!

Zehra Hayırcı

Title

Leave a Comment