Vegan Mutfağı Tadımı – Veganka!

IMG_5426Şimdi şöyle derin bir nefes alıp Vegan/Vejeteryan mutfağına olan tüm önyargılarımızı,olumsuz düşüncelerimizi bir kenara koyuyoruz ve devam ediyoruz okumaya. Evet anlaşıldığı üzere bu yazı aşırı doz Vegan mutfağı içeriyor! “Vegan mutfağı mı? Bana gelmez. Ney et mi? Ben sevmem öyle, etsiz yemek olmaz. Otla doyulur mu?” demeden önce, Veganka’ya bir uğramanızı öneririm. Hani en azından bir çay içmeye bile olsa Veganka’ya uğrayıp onları yakından tanımaya davet ediyorum sizleri. Çok ciddiyim, tanıyınca siz de çok seveceksiniz. Hatta o kadar seveceksiniz ki bir bakmışsınız müdavimi olmuşsunuz bile…

Neresi bu Veganka dediğinizi duyar gibiyim. Ankara’nın ilk Vegan kafesi olur kendisi ama bir kafeden çok daha fazlası olduğunu iddia edebilirim. En azından benim için kesinlikle öyle. Yeri ise Olgunları arkanıza alıp yokuşu tırmanırken üçüncü sağdaki bordo renkli binanın en üst katı hatta şöyle bir kolaylık yapayım Jolly Joker’in karşısında. 🙂

Konseptli tadımlarımız arasında Vegan/Vejeteryan ayı planladığımızı öğrenince bir heyecan aldı beni haliyle, hemen Veganka’ya gitmeliydik! Vegan tadımı yapmak için kendimi destekleyecek bir nedenim vardı, “mayıs ayı Vegan ayı ama” diyebilecektim artık. 🙂 Fakat kendimi destekleyecek bir argümana hiç ihtiyacım olmadı. Beklediğimin aksine o kadar çok istekli vardı ki. Bu tatlı mı tatlı mutfağı tanımak için kadroyu oluşturduk ve doğru Veganka’nın yolunu tuttuk.

Biraz kalabalık gideceğimiz için menü ayarlamasını önceden yaptık tabi.Menünün vazgeçilmez kısmı benim için tatlıydı. Anindita’yı tatmayan kalmamalıydı çünkü 🙂 Bu Anindita da ne ola ki diyorsunuz biliyorum ama merak etmeyin tarifi çok yakında…

IMG_5403

Peki, neler mi tattık?

Ana yemeklerimiz: mantarlı seitanlı dürüm, lahmacun ve sebze köftesi
Salatamız: portakallı ıspanak salatası
Tatlımız ise: elmalı Anindita (ef-sa-ne!)
Bizim, masamızın zenginliğinden başımız dönmüş olacak ki tattığımız her lezzeti fotoğraflamayı unutmuşuz, elimizdekilerle idare edeceğiz artık. Ama merak etmeyin Anindita’yı unutmadık, onun bir fotoğrafı var tabi 🙂

Tadım notlarımıza mantarlı Seitan’lı dürümle başlayalım o zaman. Peki, Seitan neydi? Seitan; buğday eti, buğday gluteni veya sadece gluten olarak da adlandırılıyormuş ve esasen çok uzun yıllardır Asyada vejetaryen budistler tarafından et yerine kullanılıyormuş. Vejeteryan ve veganlar için en önemli kısmı ise protein bakımından zengin olması ve protein kaynağı olma özelliği taşımasıymiş. Ben Seitan’ı ilk kez bu dürüm ile tatmış oldum ve gayet beğendim. Sıcak olarak servis yapılıyor ve tadı hafiften kremalı mantarlı sosları anımsatıyor.

Lahmacunu hepimiz özel olarak merak ediyorduk, alışılmış lahmacuna ne kadar benzeyecekti merak ediyorduk. Görüntüsü bildiğimiz, alıştığımız lahmacun gibiydi; tadı ise farklı olmakla birlikte bence başarılıydı.

Sebze köftesinde baskın olarak mercimek tadı geliyordu. Kıvamı kıyma ile yapılan köfteye göre biraz daha yumuşaktı ve daha kolay dağılıyordu. Tadı mercimek severlerin beğeneceği türdendi. Ben mercimekle arası gayet iyi olan biri olarak, bu vegan lezzeti de beğendim.

Gelelim salatamıza; portakallı ıspanak salatası artık kış döneminde sıklıkla yapıp yiyeceğim salatalar kategorisine adını yazdırdı. Çiğ ıspanak, sumak ve portakalın mükemmel uyumu diyorum başka da bir şey demiyorum. Portakalın ekşiliği, sumağın soğanın kokusunu bastırışı, ıspanağın tazeliği hepsi birleşince ortaya mükemmel bir kış salatası çıkmış. Portakal ve ıspanak pazardaki yerini aldığında vakit kaybetmeden doğru mutfağa veya Veganka’ya 🙂

Processed with VSCOcam with f2 preset

Ve en sona en sevdiğim, hayran olduğum, herkese Veganka deyince ilk tavsiye ettiğim Anindita’yı bıraktım. Benim ilk tattığım bal kabaklıydı fakat kabağın mevsimi artık geçmiş olduğu için bizim tadıma gittiğimiz zamanlarda biz elmalı Anindita’yı tattık ve ikisi de ayrı lezzetli, ikisi de ayrı güzel. Soğuk hatta dondurma kıvamına yakın bir soğuklukta servis ediliyor ve yemeğin üzerine soğuk soğuk harika gidiyor! Böyle çok tatlı değil ve farklı bir tat. Diğer tatlıları da çok başarılı Veganka’nın ama Anindita’nın yeri bende ayrı, apayrı. Şiddetle tavsiye ediyorum, özellikle de farklı bir şey arayanlara. 🙂

 

Son sözlerimde de Veganka’nın ne kadar tatlı, samimi, doğal ve ne kadar da bizden olduğundan bahsetmek istiyorum. Evet, biraz küçük ama o kadar şirin ve mutlu eden bir havası var ki hatta küçük olması rahatsız etmiyor aksine samimi olmak hoşunuza gitmeye başlıyor. Rengârenk dekorasyonun içinde zaten mutsuz olmak biraz zor, hele bir de akşamüzeri balkonda çayınızı yudumluyorken nasıl mutsuz olabilirsiniz ki! Ayrıca Veganka bazı etkinliklere, konserlere, paylaşımlara ev sahipliği yapıyor; takipte kalmanızı öneririm. Bunun için Facebook sayfaları mevcut. Son olarak, Veganka’nın şirin insanları, biz sizi çok sevdik. Buradan tüm yardımlarınız için size kocaman teşekkürler! 🙂

IMG_5396

Processed with VSCOcam with m5 preset

Ülkü Baturoğlu

Leave a Comment